Salı, Kasım 03, 2009

Söz Verdim

Yazmamaya söz verdim, artık hepsi içimde saklı...

Cumartesi, Ekim 31, 2009

İçimden Gelenler....

Yeni bir günmüş bugün, kime göre yeni?
Yeni günler geliyor mu ki?
Bana göre her gün aynı gün artık, zaman geçiyor mu?
Sanmıyorum.
Ben hep aynıyım,
Hava soğuyor, daha da üşüyorum artık sensizlikte.
Kapalı hava bugün, içim de öyle...
Apartmanda tadilat var, delici bir matkap sesi,
İçimdeki sesi bastıracak kadar değil.

Seni Çok Seviyorum

Söz Vermiştin... Vermiştik... Ne olursak olsaydı...

Söz vermistin bana
Yanibasimda yaslanmaya
Söz vermistik bu dünyaya
Ne olursak olsaydik

Kaç yil geçti bak hala
Son bakisin miras bana
Sakli duruyor ne fayda
Biraksaydin solsaydik

Hangi bahane avutur bilmem
Hangi günahin bedeli bu
Kandirmiyor ne gündüzüm ne gecem
Böyle intikam olmaz

Çok mu fazla bu sitem
Agir degil mi bu ceza
Söyle kim çok gördü seni bana
Böyle yalniz kalinmaz

Paylasilmiyor hüzün
Paylasamam yolu yok bunun
Anlatamam sözü yok bunun
Çekilecek basa geldikçe dertler

Bir zaman bir yerde
Bulusuruz yolu yok bunun
Kavusuruz yolu yok bunun
Görulecek günü geldikçe

Cuma, Ekim 30, 2009

Hayat Sensiz Olmuyor

Düşe kalka yürürüm hayatın yollarına ah
Kendi çizdiğim yollar bunlar ama nereye çıkar sonra
Bilmem bir şey olma bir şeyler yapmak lazım nedense mecburum
Yalnızım diye dönüp baksam yoksun gibi yapsam da yanımdasın
Canımdansın kanımdansın diye mecburen değil mi?
Yanlışta yapsan doğruda seni sen olduğun için sevdim
Keşke yok olsan gitsen özgür kalsam desem gerçek değil
Hayat zor, hayat sıradan keyfi yok sen olmadan

Hayat sensiz olmuyor elimi kimse tutmuyor
Günler sensiz geçmiyor, bunu sen hiç bilmesende
Hayat sensiz olmuyor elimi kimse tutmuyor
Yüzüm bazen gülmüyor, aynıyız biz hiç benzemesekte

Gün olsun derdin olsun paran olmaz kölen olmaz para sana köle olsun
Sorun mu var normal bunlar geçer gider biliyorsun
Çözülür çözülmez farketmez zarar gelmez hayat bu kendini bilmez
Her zaman dönüp yüzümüze gülmez ha ha ha
Unutma onu bunu şunu bırak ben varım unutma ben varım
Hiç belli olmaz yarının ne yaran olursa olsun sararım
Yaparım gözümü karartırım benim malım senin malın
Sensiz her şey yarım seninle herşeye varım

Çarşamba, Ekim 28, 2009

Günlerdir İçime Çöktü Ayrılık

Ne güzel söylüyor Zeki Müren...

günlerdir içime çöktü ayrılık
böyle boynu bükük duruşum ondan
yağacak bir bulut gibi doluyum
böyle ağlamaklı oluşum ondan

şurası göz göze geldiğimiz yer
şurası söyleşip güldüğümüz yer
şurası baş başa kaldığımız yer
buralara sık sık gelişim ondan

beni yalnız koyup mahsun hallerde
sen nasılsın acep gurbet ellerde
geleceksin diye gözüm yollarda
uzaklara böyle dalışım ondan

şurası göz göze geldiğimiz yer
şurası söyleşip güldüğümüz yer
şurası baş başa kaldığımız yer
buralara sık sık gelişim ondan

Pazar, Ekim 25, 2009

Sensizken...

- Ne güzel çikolatalar...
- Ünlü onlar zaten
- Hadi ya, alalım mı o zaman?
- Bi gün alırız ya...

Benim için Taksim bu...

Çarşamba, Ekim 21, 2009

Gidiyorum

İlk defa sensiz bir şey yapıyorum. Seni yaşayamadan, senle paylaşamadan. Çok dokundu...

Hoşçakal...

Perşembe, Ekim 15, 2009

Senden Sonra

- Eve gelirken "ekmek var mı?" diye sormayı
- Çok güzel hareketler bunlar izlerken sana dönüp yorum yapmayı
- Sahilde gezip konuşmayı

o kadar çok özledim ki...

Çarşamba, Ekim 14, 2009

Senden Sonra

Senden sonra ne oldu biliyo musun?

İnternet olmayan bir yerden cep telefonundan facebook'a girip arkadaşının seni taglediği fotoğraflardan kolunda benim verdiğim kolye olup olmadığına bakıp sevindim ben.

Bu kadar kötüyüm işte ben...

Not: Ama en azından kolye hala kolunda...

Salı, Şubat 24, 2009

Hayat Sorgulamalari

Hayatta amacimiz nedir bizim? Mutlu olmak icin ne gerekir? 23 yasindayim,yil olarak bakildiginda ise 24. Kendimi en fazla 16 hissediyorum,ve zaten ogrendim ki 60-70 yasinda olanlar da kendilerini hic bir zaman 60-70 hissetmezlermis. Zaman cok cabuk geciyor. Rengi solmus bir fotograftan farksiz oluyor gercekten yasanilan anlar,hep farkli insanlar,farkli ortamlar,sarkilar farkli,filmler farkli,insan degisiyor gibi gorunuyor. Ama icinde de degisiyor mu? '5 yasina kadar ne oluyorsa o' diyorlar,yoksa sonradan ogrendiklerimiz ne kadar dogru? Ya dabilgi dogustan mi gelir yoksa sonradan ogrenilenler daha mi baskindir? Her sey aileden midir? Neden bir gun mutlu hissederken,bir sonraki gun mutsuz hissediyorum? Sadece dogar-buyur ve olur muyuz? Bunu en ufak da olsa degistiremez miyiz? Baslangic ve sonu zaten herkes biliyor ama aralarda renk katamaz miyiz? Doguyoruz tamam,anasinifi,ilkokul,derslerin hep 5 gelme gizli! zorunlulugu,daha sonra Anadolu Lisesi stresi,daha 11 yasindayken. Her gece ders calisma,okulda verilen Tudem turu dergilerin bir gecede bitirilmesi ve bununla gurur duyulmasi,11 yasindayim. Anadolu Lisesi'ne giriliyor ve ilceden ile geliniyor. Ortaokulda turkce bilmeyen hocalar ingilizce fizik-kimya-matematik-biyoloji anlatiyorlar bize. Universite sinavina girmeme 5 sene varken Orta2'de dershaneye gitmeye basliyorum. Orada normal lisedeki ogrencilerin benden daha iyi oldugunu goruyorum,neden? Cunku super ingilizce konusan hocalarimiz var. Sorular ise turkce! Tabi ki sistem bana onlara yetismem gerektigini soyluyor,yine bir surece giriyoruz,derken Fen Lisesi sinavlari geliyor. Ne calisiyorum ne de kazaniyorum,bu okullarla ilgili bilgim bile yok. Liseye geliyoruz,dersler dershane ve araya sikistirilan sosyal hayat devam ediyor. Hayatima giren insanlar zarar bile verseler zirhimi guclendirmeme yardimci oluyorlar. Universite sinavina giriyoruz,gizli baski devam ediyor,caliskan olmak ya da sorulari yapmak sadece sucmus gibi sanki,yapmamak zaten suc. Keske yetenekler belirlenerek devam edilse hayata,ya da yetenegin farkinda olunsa bile o yetenekten para kazanilabilse su ulkede... Hic o konuya girmeyeyim su anda bambaska bir yazi konusu cunku. Universitede bir bolume giriliyor,cogunlukla istenmeden o bolum okunuyor ve bitirliyor,istenmeyen bir meslek cikageliyor ve farkediliyor ki aslinda sayisaldan bile girilmemeliydi OSS'ye. Master yapilip bu alana kayma dusunceleri gelisiyor,bu sirada askerlik problemi basgosteriyor.Askerlik olmadan kimse ise almiyor. Askere gidiliyor,6 ay cefa cekiliyor,gunde 8 saat nobet tutuluyor ve geri donuluyor. Geri donunce bir bakiliyor ki kuresel ekonomik kriz cikmis,ozel sektor batmanin esigine gelmis. Askerde girilen KPSS'ye TOEFL birlestiriliyor ve bir devlet kurumuna giris yapiliyor. 23 yasinda oldum butun bunlar olurken. Bu yasamima ben mi karar vermis oldum simdi? Mutluluga giden yok mu yoksa bu? Ben neden mutlu hissetmiyorum? Mutluluk nasil yakalanir ya da? Annemle-babamla beraber olup onlarin yakininda is bulsaydim daha mi mutlu olurdum acaba? Yoksa onlardan ayri bir yasam kurma zamani geldi de geciyor mu? Fazla mi bagliyim,yoksa kolayci miyim,ya da bu kucuk yasta bu kadar mucadele vermek beni zorlamis ve yormus mu? Daha bu yasta yorgun gibi hissetmek bu ulkenin ayibi degil midir? Girmedigim sinav yok sanirim. OKS,Fen Liseleri Sinavi,OSS,UDS,ALES,TOEFL,KPSS ne kaldi geriye? Bir kac tane daha var evet,onlara da girerim onume ciksalar. Alistik ne de olsa,okumak icin sinav,ustunu okumak icin sinav,okudun okulu,ise girmek icin yine sinav. Bu sinavlarin hepsinde de &90 gibi bir basari istendigini de unutmayalim. Ozel sektorde mi olmaliyim,yoksa devlette mi? Onemli olan para mi,kariyer mi,guven duygusu mu,sevdiklerinin yaninda olmasi mi,hobilerinden para kazanabilmek mi? Evet sarki soyleyerek ve provalara cikarak cok egleniyorum,evet fotograf cekmekten,cektiklerimi islemekten ve tekrar tekrar revize etmekten,hatta lens almaktan,satmaktan ve sikintiya girmekten hoslaniyorum. Evet bencilim, cogu kez kendimi dusunuyorum. Evet,hayata basit bakiyorum,cogu seyi onemsemiyorum ve bu etrafimdaki insanlarin beni vurdumduymaz gormesine neden oluyor. Evet,kararsizim,ne yaparsam yapayim bir yere gelene kadar doyuma ulasmiyorum. Ve evet doyuma asla ulasamiyorum. Bunlar benim kendime karsi da soyledigim gercekler,evet bunlar benim hatalarim. Cok fazla hata yaptigimi da biliyorum ama duzeltmek elimde degil,cunku garip sekilde bu yaptigim hatalardan,hatta bazen insanlarin uzulmesinden bile hoslaniyorum,kendi uzulmemden de hoslaniyorum. Insanlarin yuzundeki maskeleri farketmekten de cok sikildim. Konusurken arkalarindaki dusunceyi hissetmekten de yoruldum. Bu kadar cok yalan soylenmez ki,biraz olsun gercekler... Acitsa da... Ama kimse karsisindaki incitmek istemiyor ya gercekler sakli kaliyor. 'Seni Seviyorum,bu yuzden bazi seyler bende kalsin'. Evet bu dusunceyi savunuyorum. Bu konusma kiminle gecerse gecsin hakli da bulurum,sonradan pisman olmamak lazim sadece,ne olursa olsun. Birine filmlerde sikca oldugu gibi 'I don't love u anymore' demek her zaman tek taraf icin aci olmayabiliyor. Hele yas buyudukce,farkli etkenler de girdiginde su 'iliski' dedigimiz tabunun icine,daha da degisiyor hersey,farkli kiskancliklar... Ben neden hic kiskanmiyorum ayrica? Bu cok sacma degil mi? Mutluluga giden yol herkesin kendisine gore degisiyor. Benim de bu durumda kendi yolumu cizmem gerek,olabildigince cabuk ve kesin olarak. Yoksa onumdeki 30-40 yil kafamda soru isaretleriyle dolu olacak. 60 yasima geldigimde OSS'Ye esit agirliktan girmeliydim demek istemiyorum cunku. Daha 23'um ben.
 


Design by: Blogger XML Skins | Distributed by: Blogger Templates | Sponsored by Application Monitoring